5 Dakikada Küresel Sigorta Gündemi - 1 Ağustos 2025

Bu hafta sigorta dünyasında hem piyasaları etkileyen makro gelişmeler hem de sektörün dönüşümünü hızlandıran tematik başlıklar öne çıktı. Kamçatka’daki büyük depremin ardından tsunami alarmı Pasifik genelinde sigorta risklerini yeniden gündeme taşırken, Aon piyasada yumuşayan fiyatlara rağmen derinleşen sistemik tehditlere dikkat çekti. Allianz hidrojen ekonomisinin sigorta boyutunu öne çıkardı, Swiss Re Asya’daki sağlık ve hayat sigortası açıklarının büyüklüğünü ortaya koydu. Son olarak Clyde & Co verileri, sigorta sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerinin son 16 yılın en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor.

Kamçatka Depremi Pasifik’i Uyardı: Sigorta Sektörü Şimdilik Temkinli

Rusya’nın Kamçatka Yarımadası açıklarında meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem, Pasifik havzasındaki birçok ülkeyi tsunami alarmına geçirdi. ABD, Japonya, Şili ve Hawaii gibi ülkeler kıyı bölgelerinde tahliye çağrıları yaptı. Kamçatka’da bazı binalar yıkıldı, Rusya’nın uzak doğusunda hasar bildirildi. Deprem, modern kayıtlı tarihteki en şiddetli altıncı sarsıntı olarak kayda geçti. Tsunami dalgaları başta Rusya kıyıları olmak üzere Japonya ve Kuzey Amerika’nın batı kıyılarında 1 ila 1.5 metreye ulaştı. Hawaii’de 4 feet’lik (yaklaşık 1.2 metre) dalga yükseklikleri gözlemlendi.

Ancak sigorta ve reasürans sektörü açısından zararların sınırlı kalması bekleniyor. Sigortalanabilir varlıkların yoğun olduğu Japonya ve ABD Batı Yakası’nda hasarın düşük düzeyde olması nedeniyle, şu ana dek afet tahvilleri (cat bonds) veya sigorta bağlantılı menkul kıymetler (ILS) piyasasında etkinleşen bir risk bulunmuyor. Afet tahvili yöneticileri, tsunami hasarlarının sigortalanmış mülkler açısından anlamlı boyutlara ulaşmadığını ve Kamçatka’daki sarsıntının coğrafi olarak cat bond kapsamı dışında olduğunu belirtti. Ayrıca, California’daki bazı cat bond’ların yalnızca “sarsıntı” (shake) kaynaklı zararları kapsadığı, tsunami kaynaklı zararları dışladığı not edildi [1].

Aon Küresel Sigorta Raporu: Yumuşayan Fiyatlar, Sertleşen Gerçekler

Aon, 2025 2. çeyrek Küresel Sigorta Piyasası Görünüm Raporu’nu yayımladı [2]. Rapora göre, sigorta alıcıları için oldukça elverişli bir dönem yaşanıyor: poliçe teminatları genişliyor, fiyatlar düşüyor ve şartlar esniyor. Ancak bu “yumuşama dönemi”, derinleşen sistemik riskler nedeniyle kalıcı olmayabilir.

Asya-Pasifik, Latin Amerika, EMEA ve özellikle Pasifik bölgelerinde primlerde %1 ila %10 arasında düşüşler yaşandı. Pasifik bölgesinde bu oran yer yer %20’ye ulaştı. ABD’de ise mülkiyet sigortası yerleşimlerinde çift haneli düşüşler görüldü. Siber ve yönetici sorumluluk sigortalarında teminatlar genişletildi, bazı müşteriler ek prim ödemeden limitlerini artırabildi.

Bu iyimser tabloya karşın Aon, sistemik risklerin arttığı uyarısında bulunuyor. Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki gerilimler, siyasi risk ve havacılık sigortasında teminat şartlarını sıkılaştırırken; iklim krizine bağlı afetler, kritik altyapı zayıflıkları ve enerji kesintileri sektörde ikincil kayıpları artırıyor. 2025’in ilk yarısında küresel sigortalı felaket zararları 100 milyar doları aşarak rekor seviyeye yaklaşmıştı [3].

Allianz: Hidrojen Sigorta Pazarı 2030’a Kadar 3 Milyar Doları Aşabilir

Allianz Commercial’a göre hidrojen ekonomisinin hızla büyümesiyle birlikte, hidrojen projelerine yönelik sigorta pazarı 2030 yılına kadar 3 milyar doların üzerine çıkabilir. Şu anda 60’tan fazla ülke hidrojen stratejisi benimsemiş durumda ve küresel ölçekte 1.500’ün üzerinde proje planlanıyor. 2030’a kadar toplam yatırım ihtiyacının 680 milyar doları bulabileceği öngörülürken, Avrupa 617 projeyle bu dönüşüme liderlik ediyor.

Ancak hidrojenin taşıdığı büyük potansiyele rağmen, yangın, patlama ve gevrekleşme gibi teknik riskler ciddi yönetim önlemleri gerektiriyor. Allianz, üretim tesislerinden yakıt hücreli araçlara, liman operasyonlarından tedarik zincirlerine kadar geniş bir alanda risklerin çeşitleneceğini ve birçok sigorta branşını etkileyeceğini belirtiyor. Enerji, doğal kaynaklar ve sorumluluk sigortalarının bu alandan en çok etkilenecek branşlar arasında olacağı ifade ediliyor [4].

Swiss Re: Asya’da Koruma Açıkları Genişliyor, Yeni Ürün Tasarımları Kaçınılmaz

Swiss Re’nin yayımladığı 2025 Asya Hayat ve Sağlık Sigortası Tüketici Araştırması, kıtadaki sağlık ve yaşam temelli koruma açıklarının hızla büyüdüğünü ortaya koydu. 12 pazarda 12.000’den fazla kişiyle yapılan araştırmaya göre, bölgenin sağlık koruma açığı 258 milyar dolara ulaştı. Bu tutarın %73’ü gelişmekte olan ülkelerde yoğunlaşıyor. Çin 143 milyar dolarla ilk sırada yer alırken; Hindistan, Endonezya ve Japonya gibi ülkeler de dikkat çekici boşluklara sahip. Raporda vurgulanan önemli bir detay, bu tahminlerin yalnızca tedavi görebilenleri kapsadığı; dolayısıyla gerçek açığın çok daha yüksek olabileceği yönünde.

Yaşam temelli koruma açığı ise 132 milyar dolara çıktı. Artan gelirler ve yaşam beklentileri, hanehalkı gelirini güvence altına alma ihtiyacını artırırken; sigorta penetrasyonu aynı hızda ilerlemiyor. Katılımcıların çoğu sigorta teminatı almak istiyor; ancak yüksek fiyat algısı, karmaşık ürün yapıları, bilgi eksikliği ve ekonomik belirsizlikler bunu zorlaştırıyor. Gelişmekte olan ülkelerde %60’ı işsizlikten, gelişmiş pazarlarda ise %45’i geçim zorluğundan endişe duyuyor.

Swiss Re, bu boşlukların kapatılabilmesi için hayat ve sağlık teminatlarını içeren paket poliçelerin yaygınlaştırılmasını öneriyor. Araştırmaya göre, tüketicilerin %90’ından fazlası sadece hayat teminatı yerine sağlık teminatı içeren hibrit ürünleri tercih ediyor. Ayrıca, önleyici sağlık hizmetleri (check-up, sağlık yönetimi, vb.) sigortalılar nezdinde değerli bulunuyor. Swiss Re, klasik kritik hastalık sigortalarının yerine hastalığın şiddetine göre tazminat sağlayan ürünlerin geliştirilmesini öneriyor [5].

Sigorta Sektöründe Satın Almalar 2008’den Bu Yana En Düşük Seviyede

Clyde & Co’nun verilerine göre, 2025 yılının ilk yarısında sigorta şirketlerini içeren birleşme ve satın alma (M&A) işlemleri küresel ölçekte sert şekilde yavaşladı. Tamamlanan işlem sayısı yalnızca 95 olarak kaydedilirken, bu rakam hem 2024’e göre düşüş gösterdi (106 işlem) hem de son 10 yılın ilk yarı ortalaması olan 192’nin oldukça altında kaldı. Bu, 2008 finansal krizinden bu yana görülen en düşük seviye olarak dikkat çekiyor.

Düşüşte jeopolitik belirsizlikler, enflasyon baskısı ve yüksek değerlemelerin yanı sıra özel sermaye ilgisindeki azalma etkili oldu. Büyük satın almalara olan iştah zayıflarken, şirketler daha çok küçük ölçekli eklemeler, hisse geri alımları ve iç kaynak kullanımı gibi stratejilere yöneldi. ABD merkezli Sentry Insurance’ın The General’ı 1.7 milyar dolara satın alması gibi bireysel büyük işlemler olsa da genel eğilim yerel konsolidasyon yönünde ilerledi.

MGAlara (yönetici genel acenteler) yapılan yatırımlar ise bu yavaşlamadan görece az etkilendi. Düşük sermaye gereksinimi ve esnek iş modelleri, taşıyıcıların uzun vadeli büyüme hedefleri, yatırımcıların MGA platformlarına ilgisini sürmesini sağladı. Clyde & Co, yılın ikinci yarısında sıkışmış satın alma talebinin yeniden harekete geçebileceğini ve özellikle gelişen pazarlara açılmak isteyen uluslararası oyuncuların M&A gündemini canlandırabileceğini öngörüyor [6].