Konut Sigortacılığını Tamamen Değiştirecek Şirket: Hippo
Amerikalı sigorta şirketi Hippo, konut sigortasını, ev aldığınızda gönülsüzce yaptığınız bir sigorta hizmetinden çıkarıp, seveceğiniz bir hale dönüştürdü. Nasıl mı? Büyük veri ve muhteşem bir tasarım yardımıyla.
Konut sigortası şirketi olarak satışa başlayan Hippo’nun web sitesine girdiğinizde ev adresinizi yazıp gönder butonuna tıkladığınızda evinizle ilgili pek çok bilginin doldurulmuş olarak geldiği bir sayfaya yönlendiriliyorsunuz; evin metrekaresi, hangi malzemeden yapıldığı, çatısının ne zaman yapıldığı, iskeletinde kullanılan malzeme vs. Haliyle tüm bu bilgilere nereden ulaştığına dair bir soru oluşuyor kafanızda. Cevap: Özenle toplanmış büyük veri. Bu verilen hizmet, konutlarla ilgili sağlanan tüm verileri (uydu görüntüleri dahil) bir araya getirerek, konut sigortası satın almanın o zahmetli sürecini 90 saniyelik bir süreye indirgemiş, fiyatını da %25 azaltmış oluyor. Asıl hedef; 90 milyar dolarlık sektörün kullanıcı deneyimini değiştirerek konut sigortalarının “nesnelerin interneti”ne doğru dönüşümünü sağlamak.
Post-Uber dünyasında Hippo’nun Work&Co tarafından tasarlanan web sitesi, tasarımla desteklenen start-up’ların önündeki fırsatlara güzel bir örnek teşkil ediyor. Hem her şeye sıfırdan başlamak hem de milyar dolarlık fırsatları yakalamaya çalışmak sizi zorlayabilir. Akıllı para, süreçleri karmakarışık hale gelmiş ve kimsenin henüz dokunmadığı sektörlerdeki fırsatlarda yatıyor. Tıpkı konut sigortaları örneğinde olduğu gibi.
Sigortacılığın karmakarışık dünyasını farkeden start-up şirketleri yavaş yavaş bu sektöre odaklanmaya başladılar: Lemonade, kiralık daire sigortacılığını modernize etmeye çalışıyor, Oscar sağlık sigortacılığına el atıyor. Ama konut sigortalarının aşırı karmaşık süreçleri ve ölü toprağı serpilmişlik hali, yaratıcı fikirlere sahip olanları bu sektörden uzak tutmuşa benziyor.
Hippo, kurucusu Assaf Wand’ın, önceki start-up şirketi olan Sabi’yi sattıktan sonra yeni fikirler konusunda araştırma yaptığı esnada kuruldu. “yaratıcılık hikayelerinden nefret ediyorum, benim için herşey veri ve mantık üzerine oturtulmalıdır” diye ısrarcı olan Wand, Mc Kinsey’de danışmanlık yaptığı yıllarda tecrübe sahibi olduğu konut sigortalarına el atmaya karar verdi.
Konut sigortacılığının dinamikleri, bu sektörü kullanıcı deneyim ve müşteri hizmetlerinin modern uygulamalarından uzak tutuyor. Acenteler sadece büyük konut planları sattıklarında teşvik aldıklarından sadece bunlara öncelik veriyorlar. Ama işlemlerin hala büyük oranda yüzyüze devam ettiği konut sigortacılığında bile müşteriler artık acentelerle uğraşmaktan haz etmiyor. “İnsanlar acentelerle muhatap olmak istemiyor” diyen Wand “Kendilerine işe yaramaz bir ürün iteklecek bir insanı karşılarında görmek istemiyorlar” diye ekliyor. Konut sigortaları yapıları itibariyle çok karmaşık olduklarından acentelerin kritik önemde olduğu düşünülüyor; yoksa 70 soruluk bir formu başka türlü kim başka birine doldurtabilir? Tabii ki Wand böyle düşünmüyor ve büyük veri fikri burada devreye giriyor.
Hippo, konut sigortasını, ev aldığınızda gönülsüzce yaptığınız bir sigorta hizmetinden çıkarıp, seveceğiniz bir hale dönüştürmeyi amaçlıyor. Wand’a göre Hippo zaman içerisinde sizi doğru zamanlarda uyaracak bir hizmet merkezi haline de gelecek. Evinizin fiziki durumunu düzenli kontrol edip, komşularınızın ne tazminatlar için başvurduklarını veriler yoluyla izleyecek, evinize daha iyi bakım sağlayabilmeniz için çalışacak. Örneğin uydu görüntüleri çatınızın yıprandığını işaret ediyorsa Hippo bir çatı tamir ekibinin size yönlendirilmesini önerebilecek. Uygun zamanlarda yağmur oluklarınızın ücretsiz temizliği ve evinizin üzerine düşme tehdidi olan ölü ağaçların ücretsiz kesilmesine yönelik uzmanların gönderilmesini önerebilecek. Ve hasar başvurusunda bulunmadığınız her bir yıl için şirket size nesnelerin interneti uygulamasıyla çalışan yeni bir cihaz hediye edecek; Örneğin su sızıntılarını takip eden cihazlar gibi. Şirket bunlar gibi önleyici bakım uygulamalarını yöneterek, gerçekleştiğinde milyon dolarlara mal olabilecek konut hasarlarını önceden önlemeye çalışacak.
“Riskteki azalma, sigorta poliçesinin masraflarını çıkaracaktır.” diyen Wand “ Ev bakımınıza yardım etmek için mümkün olduğunca çok veri toplamaya çalışacağız.” diye ekliyor. Eğer Hippo bu işte ilerlerse aylık olarak prim ödediğiniz bir sigorta şirketi olmaktan çıkıp, en kıymetli mal varlığınız olan eviniz için bir hizmet sağlayıcı olacaktır. Bir Hippo poliçesi ayda ortalama 60 dolara denk gelirken şirket yetkilileri bunun rakip şirket fiyatlarının %25 altında olduğunu da vurguluyor.
Fiyat seviyesinin bu kadar düşük olabilmesinin altında yatan temel fikir, şirketin evinizle ilgili ne kadar çok veriye sahip olursa riski o kadar iyi fiyatlayabilmesinde yatıyor. Örneğin veri setleri kullanılarak farklı türlerdeki konut hasarlarının korelasyonları ile konutların ne şekilde eskidiği ayırt edilebiliyor. Şaşırtıcı olan ise günümüzde bu tekniklerin konut sigortalarında kullanılmıyor olması. Standart konut sigortası risk modelleri, doldurulması acentelerin kontrolüne bırakılmış soru setleri üzerine kurulmuş durumda. Bu risk modelleri de geçtiğimiz 50 yıldır güncellenmemiş, eski halleriyle varlıklarına devam ediyorlar. Konut sigortası poliçeleri hala kürk manto hasarlarına 6000 dolar , Çin porselenlerine 5000 dolar teminat verirken geri kalan tüm elektronik cihazlara 2000 dolar teminat ayırıyor. Bu teminatların ve tutarların dayanağı ise 1960’larda yapılmış olan bir konut anketi. Sektör, ağır regülasyonlardan dolayı bu konularda hiçbir güncellemeye gitmemiş durumda.
Hippo’nun konut sigortalarında çığır açacak yeniliklerinin önündeki tek engel, markasını müşterileri için bilinir hale getirmek. İşini ilerletmesi durumunda ise “büyük veri”nin modern kullanıcı deneyimi yaratma konusunda nasıl faydalı bir etken olabileceğinin önemli bir örneğini teşkil edecek. Wand şöyle ekliyor:
“Sadece birkaç yıl öncesine kadar insanlar online markalara güvenmiyorlardı. Ama artık paranızı Wealth Front üzerinden yönetirken Mortgage’ınızı Rocket Mortgage şirketinden alıyorsunuz. Veri, teknoloji ve gittikçe yükselen güven, sektörlerin değişeceğinin göstergesi. Sigorta da bunlardan sadece biri.”
Kaynak:
Fastcodesign.com internet sitesinde yer alan “What Does It Take To Remake The UX Of A $90 Billion Industry?” başlığıyla yayınlanmış olan yazının Türkçe çevirisidir.
https://www.fastcodesign.com/90124021/what-does-it-take-to-remake-the-ux-of-a-90-billion-industry

Bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde müşteri yönetimi, ürün yönetimi ve proje yönetimi alanlarında çalıştı. Halen Vakıf Emeklilik‘te Pazarlama ve Bankasürans Müdürü olarak çalışmakta ve TSEV bünyesinde eğitim vermektedir.