Sigortada Dijital Ekosistemlerin Yükselişi
Müşteri ihtiyacına göre aktüeryal modellerle fiyatlanan homojen ürünler sunmaya dayanan geleneksel sigorta modeli kaçınılmaz olan düşüşüne başladı, yani değişim kaçınılmaz. Değişen müşteri beklentilerine bir de gelişen teknolojinin yarattığı fırsatlar eklenince, sigortacılar için iki seçenek kalıyor: ürün/hizmetleri değiştirmek ya da yok olmak.
Önümüzdeki dijital geleceği kabullenen bazı sigortacılar ekosistem ürünlere odaklanmayı seçiyor. Dijital ekosistemler kabaca şirketler, bireysel katılımcılar ve tüketicilerin bir araya geldiği ve etkileşim yoluyla hizmet ve değer yaratılması olarak tanımlanabilir. Bu sistemin parçası olan sigortacılar müşterilerine istenen şekilde ve hedefli ürün sunumu yapabilecekler.
Teknolojik ortaklarla işbirlikleri sigortacılar için teknoloji, yöntem ve dağıtım kanalları anlamında yeni fırsatlar yaratacak. Ayrıca bu gibi ortaklıklar daha doğru online teklifler, daha iyi hizmet ve daha hedefli iletişime sebep olarak müşteri kazanımını hızlandıracak.
Sigortayı günlük alışverişe sokmak
Dijital ekosistemin kullanımı dünyanın farklı coğrafyalarında yayılmaya başladı. Artık online uçak biletinden IoT bağlantılı cihazlara her şey sigorta için müşteriye hedefli ulaşımda eşsiz fırsatlar yaratıyor.
Örnek verecek olursak, Çin’de bir online araç platformu Ping An Sigorta şirketi tarafından sağlanan entegre finansal çözümleri kullanıyor. Platform üzerinden araç alım-satımı yapan kişiler o esnada araç sigortası alabiliyor ve gerçekten işe yarıyor. Sigorta şirketinin araç sigortası satışlarının yüzde yirmisinden fazlası bu kanaldan geliyor.
Avustralya’dan Flare HR şirketi ise daha farklı bir yol izlemekte. Şirket diğer şirketlere bordrolamadan, oryantasyona insan kaynakları dahilindeki tüm hizmetleri sağlayan bir platform. Flare sigorta şirketleriyle ortaklık yaparak platforma kayıtlı çalışanlara özel çeşitli tetik noktalarında finansal tavsiyeler ve sigorta fırsatları sunuyor. Adres değişikliği, medeni durumun değişimi ya da farklı bir önemli olay platforma girildiğinde konut sigortası ya da hayat sigortası gibi kişinin hayatındaki olaya en uygun hedefli ürün teklifi yapılıyor.
Bir diğer ekosistem örneği ise bağlantılı araçlar. Bağlantılı araçlar ile internet erişimi olan araç-içi eğlence sistemleri, iletişimi, telematik ve diğer sensörleri olan şoförsüz araçları kastediyoruz. Bu araçları çevreleyen dijital ekosistem ise araç üreticileri, teknoloji, telekom, sensör ve çip üreticilerini kapsıyor. Ekosistemlerin yükselişi tüm bu katılımcılar için rekabetin kurallarını değiştirse de, sigortacılar bu değişikliğin yarattığı fırsat ve tehditlerden daha fazla etkilenecek. Bağlantılı bir araç hasar işlemleri için daha sağlam bilgi sağlamakla kalmıyor, kullanım bazlı teminat için fırsat yaratıyor ve bu otomatik araçlar için sorumluluk sigortalarının yolunu açıyor.
Dijital ekosisteme girmek
Dijital ekosistemlerin bir parçası ola sigorta şirketleri, küresel ölçekte değişim yaratma potansiyeline sahip ve herhangi bir iş ya da endüstriyi aşan fırsatlar dünyasına adım atmış oluyor. Bu ekosistemler geleneksel model için büyük riskler teşki etse de, inovasyonu kucaklamaya açık şirketler için daha büyük fırsatlar sağlıyor. Bu tür ortaklıklar sigorta şirketlerine daha iyi dağıtım, daha fazla ulaşım ve daha büyük müşteri tabanı sağlıyor. Bu da hiç şüphesiz daha kısa zamanda daha büyük başarılar demek.
Bu dünyaya adım atmak isteyen sigortacılar aşağıdaki noktalara dikkat etmeli:
Inovasyon sürecinde esnekliği ve çevikliği artırmak. Değişim hızı artarken sigortacılar, inovasyon süreçlerinin ve stratejilerinin rekabetçi tehditlere ve fırsatlara hızlı bir şekilde cevap verebilmek için yeterince çevik olmasını sağlamalı. Inovasyon artık şirket içi bir grup ile sınırlı olamaz, şirket içindeki tüm kararların alımında rol oynamalı.
Dijital ekosistemlere daha geniş çerçevede bakmak. Artık hem sigorta sektörüne hem de sektör dışına daha kapsamlı bir bakışa ihtiyaç bulunmakta. Mevcut teknolojik gelişmeler sigortacıların sınırlarını genişletmesine olanak veriyor. Çin’de ve ABD’de, özellikle Silikon Vadisi’nde olan yenilikleri takip etmek ve bunların farklı pazarlar ve coğrafyalarda nasıl uygulanacağını düşünmek bir yaklaşım olabilir.
Ortaklıkları ve işbirliklerini büyütmek. Ortaya çıkan rakiplerle savaşmak yerine, onlarla işbirliği ya da satın almalar yoluyla rekabetçi pozisyon alınabilir. Özellikle sigorta sektörü dışındaki OEM üreticileri, telekom firmaları ve teknoloji sağlayıcıları gibi firmalarla iş birlikleri daha yoğun ele alınmalı. Bunun için yeni rakipleri, insurtech şirketlerini ve diğer önemli oyuncuları düzenli olarak takip etmek gerekli.
Kaynak:
The-digital-insurer.com internet sitesinde “The Rise of Digital Ecosystem Insurance Products” başlığıyla yayınlanmış olan yazının Türkçe çevirisidir.
https://www.the-digital-insurer.com/the-rise-of-digital-ecosystem-insurance-products/

Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra yazılım sektöründe çalıştı. Daha sonra ODTÜ MBA programını tamamlayarak, sigorta sektöründe pazarlama alanında çalışmaya başladı. Şu an Cigna Finans‘ta Stratejik Pazarlama Müdürü olarak görev yapmaktadır.