Bu hafta küresel sigorta gündemi, piyasa dinamiklerinden toplumsal risklere uzanan geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Monte Carlo’da başlayan reasürans yenilemeleri, fiyatların gevşemesine rağmen sektörün kârlılığını koruyacağını gösterirken; Londra’daki davada alınan karar, Rusya’da kalan uçaklar için sigortacılara milyarlarca dolarlık yük getirdi. İngiltere’de sigorta piyasası S&P raporuna göre belirsizlikler ve rekabet baskısıyla şekillenirken, Dünya Ekonomik Forumu’nun raporu iklim kaynaklı sağlık risklerinin 2050’ye kadar 1,5 trilyon dolarlık verimlilik kaybına yol açabileceğini ortaya koyuyor. Asya’da yapılan bir araştırma ise sağlık hizmetine erişimin zorluklarını gözler önüne seriyor; hastaların büyük çoğunluğu tedaviyi maliyet ve süreç engelleri nedeniyle erteliyor.
Reasürans Piyasasında Yenileme Dönemi: Fiyatlar Düşüyor Ama Kârlılık Devam Ediyor
Monte Carlo’da düzenlenen Rendez-Vous de Septembre buluşmasında, yıl sonu yenilemelerine ilişkin en çok konuşulan başlık mal sigortalarında afet reasürans fiyatları oldu. Uzmanlara göre, geçtiğimiz iki yılın yüksek fiyatlandırma döneminin ardından bu yılki yenilemelerde %10–15 civarında bir düşüş bekleniyor. Ancak bu gevşeme, hâlâ reasürörlere güçlü kârlılık sağlayacak seviyelerde gerçekleşecek. Son dönemde elde edilen yüksek kârlar piyasaya yeni kapasite getirse de büyük reasürörler fiyat indirimlerinde disiplinli davranacaklarını vurguluyor.
Sigorta şirketleri ve brokerler ise yalnızca fiyat indirimi değil, aynı zamanda daha geniş teminatlar talep ediyor. Özellikle bir yıl içinde birden fazla olayı kapsayan “aggregate cover” ürünlerine olan ilgi dikkat çekiyor. Reasürörler bu ürünlere yeniden yönelmeye başlasa da, çoğu hâlâ yüksek retansiyonlarla sunuluyor. Bölgesel farklılıklar da sürüyor: Florida’daki tort reformu sonrası bazı teminatlarda %15 düşüş yaşanırken, Kaliforniya’daki yangınlardan etkilenen sözleşmelerde %30’a varan artışlar görüldü.
Piyasaya giren ek kapasite büyük ölçüde mevcut reasürörlerin son yıllardaki yüksek kârlarını yeniden yatırıma yönlendirmesinden kaynaklanıyor. Yeni oyuncular sınırlı olsa da, bu sermaye artışı fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Buna rağmen sektör, hâlâ çift haneli özsermaye kârlılığı hedefliyor [1].
Londra’da Emsal Karar: Rusya’da Kalan Uçakların Bedelini Sigortacılar Ödeyecek
Londra Yüksek Mahkemesi, Batılı sigortacıların Rusya’da kalan uçaklar nedeniyle açılan davada temyiz başvurusunu reddetti. Karar, uçak kiralama şirketlerinin savaş riskleri poliçelerinden 1 milyar doları aşkın tazminat almasının önünü açıyor. Mahkeme temyize izin vermediğini açıkladı ancak dava masraflarının kim tarafından karşılanacağına ilişkin kararını ilerleyen dönemde verecek.
Haziran ayında verilen ilk kararda, AerCap başta olmak üzere kiralama şirketlerinin savaş riskleri kapsamından ödeme alabileceği hükme bağlanmış, ancak AerCap’in sınırsız tüm riskler poliçesinden daha yüksek bir tazminat alma talebi reddedilmişti. Bu dava, Rusya işgali sonrası yaklaşık 150 uçak ve bazı motorların kaybına ilişkin açılan milyarlarca dolarlık davaların en büyüğü olarak öne çıkıyor.
Süreç, ABD gibi diğer ülkelerde devam eden benzer davalara da emsal teşkil ediyor. Davada AIG, Lloyd’s, Chubb, Swiss Re ve HDI Global Specialty gibi önde gelen reasürör ve sigortacılar yer aldı. Şimdiye kadar taraflar arasında çok sayıda uzlaşma sağlandı ancak bazı anlaşmazlıklar hâlâ sürüyor. Sektör temsilcilerine göre, bu karar Londra’yı küresel ölçekte uçak kayıplarıyla ilgili hukuki çekişmelerin merkezine yerleştirmiş durumda [2].
S&P’den İngiltere Sigorta Piyasasına Uyarı: Özellikle Mal ve Kaza Sigortaları Tehdit Altında
S&P Global Ratings’in son değerlendirmesi, İngiltere sigorta sektörünün iki farklı yöne evrildiğini ortaya koyuyor. Hayat sigortalarında talebin önümüzdeki dönemde güçlü kalması beklenirken, yangın, kaza ve sorumluluk sigortalarında fiyat baskısı ve yoğun rekabetin kârlılığı zorlaması öngörülüyor.
Hayat sigortalarında en önemli hareketliliği emeklilik risk transferleri oluşturuyor. Tanımlı fayda sağlayan emeklilik planlarının finansman durumlarının iyileşmesi, yüklerini sigorta şirketlerine devretmelerini cazip hale getirdi. Yılın ilk yarısında ürünlere yönelik talep yüksek olsa da, S&P ikinci yarıdan itibaren hane gelirlerindeki baskılar nedeniyle büyümenin yavaşlayacağını tahmin ediyor. Uzmanlara göre bu alandaki ivmenin sürmesi, makroekonomik koşullara bağlı olacak.
Mal ve kaza sigortaları tarafında ise tablo daha zor. Son yıllarda yapılan fiyat artışlarına rağmen, ticari branşlarda primlerde düşüş eğilimi ve rekabetin yoğunluğu kârlılığı sınırlıyor. Perakende ürünlerde kâr marjları hâlâ güçlü görünse de, bunun uzun süre devam etmesi beklenmiyor. S&P’ye göre önümüzdeki yıllarda birleşme ve satın almalar sürse bile rekabetin yüksek kalması, sektörün kâr marjlarını giderek daraltacak [3].
İklim Kaynaklı Sağlık Riskleri 2050’ye Kadar 1,5 Trilyon Dolarlık Verimlilik Kaybı Yaratabilir
Dünya Ekonomik Forumu’nun Boston Consulting Group ile birlikte yayımladığı yeni rapor, iklim değişikliğinin tetiklediği sağlık risklerinin küresel ekonomiye ağır bir fatura çıkarabileceğini ortaya koyuyor. Buna göre gıda ve tarım, inşaat ve altyapı ile sağlık sektörlerinde 2050’ye kadar toplam 1,5 trilyon dolarlık üretim kaybı yaşanabilir. Sigorta sektörü de artacak sağlık temelli iklim talepleri nedeniyle önemli bir mali baskıyla karşı karşıya kalacak.
Rapor, aşırı sıcaklıklar ve iklimle bağlantılı hastalıkların iş gücü sağlığını tehdit ederek üretkenliği azaltacağını vurguluyor. S&P’ye göre her gecikme, uyum maliyetlerini artırıyor ve şirketlerin operasyonel dirençlerini zayıflatıyor. Özellikle gıda ve tarımda 740 milyar dolarlık kayıp öngörülürken, inşaat ve altyapı sektörlerinde 570 milyar dolar, sağlık sektöründe ise 200 milyar dolarlık kayıp bekleniyor.
Bununla birlikte rapor, erken uyum yatırımlarının yalnızca riskleri azaltmakla kalmayıp yeni fırsatlar da yaratabileceğini belirtiyor. İklime dayanıklı ürünler, ısıya dirençli ilaçlar, iş gücünü koruyacak soğutma teknolojileri ve yeni sigorta modelleri bu alanlarda öne çıkan çözümler arasında. Dünya Ekonomik Forumu, bu bulguların yaklaşan COP30 öncesinde sağlık uyumunun küresel iklim gündeminde merkezi bir rol oynaması gerektiğine işaret etti [4].
Asya’da Sağlık Hizmetine Erişim Zorlaşıyor: Hastalar Tedaviyi Erteliyor
Prudential için Economist Impact tarafından hazırlanan yeni araştırma, Hong Kong, Endonezya, Malezya ve Singapur’da hastaların sağlık hizmetlerine erişimde büyük zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. 4.200’den fazla katılımcının %80’i tedaviye gitmeyi ertelediğini söylerken, en önemli nedenler karmaşık süreçler, yüksek ve belirsiz maliyetler ile bilgi eksikliği olarak öne çıkıyor.
Araştırmaya göre hastaların yarısından fazlası nereye başvuracağını bilmiyor; randevu alma, uzun bekleme süreleri ve ödeme süreçleri ciddi engel yaratıyor. Katılımcıların üçte biri masrafların beklediklerinden yüksek olduğunu belirtirken, birçok hasta giderlerini karşılamak için aile desteğine, kredilere veya kitlesel fonlamaya yöneliyor. Bilgi eksikliği de dikkat çekici: Hastaların %55’i tedavi sürecini anlamakta zorlanırken, %40’ı teşhis sonrası yapay zekâ destekli dijital kaynaklardan yönlendirme alıyor.
Raporda sağlık hizmetlerini kolaylaştırmak için şeffaf maliyetlendirme, basitleştirilmiş süreçler ve güvenilir dijital kaynakların önemine vurgu yapılıyor. Prudential Sağlık CEO’su Arjan Toor’a göre hastaların en büyük beklentisi, günlük hayatlarına en az müdahale ile hızlı ve anlaşılır sağlık hizmeti almak [5].
Kaynaklar
[1] Business Insurance – Reinsurance renewal season begins with lower property rates expected
[2] Insurance Journal – Insurers Lose Bid to Appeal London Judgment Over Jets Lost in Russia
[3] Reinsurance News – UK insurers confront shifting market conditions: S&P
[5] Prudential – Accessing healthcare is a hassle, Asia’s patients reveal: Prudential commissioned study