Sigortanın Yeni Formu: Kullanım Bazlı Sigorta

Tahmini Okuma Süresi: 3 dakika

Sigorta sektöründe bir süredir kullanım bazlı sigorta yapısından bahsedildiğinden az çok herkesin haberi var. Sektör profesyonelleri farklı yerlerde bu kavramla karşılaşıyor fakat birçoğu için bu kavram hala net değil. Sigorta özeline geçmeden önce, belki çok kısa şekilde bu kavram üzerinde durmalıyız.

Hepimizin çeşitli ürün ve hizmetlerde çok sık kullandığı bir yöntem aslında kullanım bazlı ödeme. Faturasız telefon hatlarımızdan tutun, evdeki su faturamıza kadar birçok yerde kullanım bazlı bir ürün ve ödeme yöntemine sahibiz. Dolayısıyla bir ürün veya hizmete yapılan kullanım kadar ödemek, hiç kimse için yeni bir fikir değil. Öte yandan her ne kadar başta belirttiğimiz gibi sigorta sektöründe de bu fikirleri artık sıkça duysakta, henüz sektörümüzde dikkate değer bir kullanım alanı göremedik. Fakat gelişen teknoloji sayesinde önümüzdeki günlerde kullandıkça-öde sisteminin sigortacılıkta kendine daha fazla yer bulması sürpriz olmayacaktır.

Artık müşteri deneyimi ve memnuniyeti anlamındaki rekabetin sektör oyuncuları arasında değil sektörler arası olduğu su götürmez bir gerçek. Bu bütünleşik bir dünyanın yarattığı rekabet ortamı hiç şüphesiz ki sigorta şirketlerini de etkiliyor. Artık gelecekte var olmak isteyen sigorta şirketleri birçok noktada kendilerine özel hizmet ve fiyatlama almaya alışkın müşterilerine benzer fırsatları sunabilmeli. İşte bu noktada kullanım bazlı sigorta önemini ortaya koyuyor. Bu sayede kullanıcılar, yani müşteriler arasındaki kullanım farkları bir takım genellemeler ile tüm portföye yansıtılmıyor, onun yerine herkes kullanımı kadar yani tam anlamıyla hak ettiği kadarına maruz kalıyor.

2015 yılında Ernst & Young tarafından yapılan bir araştırmaya göre araç sigortalarında 35 ülkede toplam 5 milyona yakın kullanım bazlı sigorta poliçesi mevcut. Her ne kadar 5 milyon poliçe ilk anda kulağa iyi bir sayı olarak gelsede, küresel çapta kullanım bazlı sigorta penetrasyonu %1’in altında. Bu da gidecek çok yol olduğunu gösteriyor. Ama araştırmanın bir diğer bulgusu ise bu rakamların çok hızlı değişeceği. 2020 yılında gelişmiş pazarlarda penetrasyonun %15 civarında olacağı öngörülüyor.

Günümüzde araçlarda kullanım bazlı sigortadan yararlanmak için ya araca takılan telematik cihazlardan ya da akıllı telefonlar üzerindeki uygulamalardan yararlanılıyor. Özellikle akıllı telefonlar bu anlamda bize parlak bir gelecek vadediyor. Akıllı telefonlarımızdaki donanım ve yazılım yetenekleri geliştikçe, gerçek zamanlı kullanım verilerini işleme ve anlamlandırabilme yeteneğimiz de gelişiyor. Böylece kullanım bazlı sigortanın da önü açılmış oluyor hem de aracımıza başka bir cihaz taktırmaya gerek kalmadan. Öte yandan ilerde fabrika çıkışlı telematik donanıma sahip araçlarla da karşılaşabiliriz.

Her ne kadar kullanım bazlı sigorta denilince, hemen araçları düşünmeye alışık olsakta, farklı branşlar için birçok kullanım alanı mümkün. Hatta farkında olmadan bazılarını kullanmış bile olabiliriz. Örneğin, kullandığımız giyilebilir akıllı cihazlar (akıllı bileklik vb.) ya da telefonlar üzerindeki fitness uygulamaları bizim hareket etme, yeme-içme, uyku ve nabız gibi bilgilerimizi düzenli olarak takip ediyor. Buradan yola çıkarak yaşam tarzımıza göre hayat veya sağlık sigortaları sunmak hiç de uçuk bir fikir değil, hatta dünyada oldukça fazla örneği mevcut.

Teknolojinin gelişmesi ve akıllı bina sistemlerinin genele yayılmasıyla birlikte belki aynı yöntemi konut sigortaları için bile kullanabilir duruma geleceğiz. Binalarla ilgili her türlü verinin sürekli ve düzenli takip edilip, işlenebildiği bir dünyada doğru şekilde yönetilen yapıların primleri ile soruna açık yapılardaki primler arasında farklılaşmaya gidilebilir. Ya da güvenlik verilerinin düzenli olarak akışının sağlandığı bir sistemde yine kullanım bazlı sigortadan bahsedebiliriz.

Özetleyecek olursak; rekabet artık tüm sektörler arasında ve teknolojiye dayalı birçok ürün/hizmet müşteri deneyiminin kişiselleştirilmesi konusunda bayrağı çoktan en tepeye dikmiş durumda. Kısa vadede kimse sigorta sektöründen aynı başarıyı beklemiyor fakat gelecekte var olmak isteyen her sigorta şirketi gözünü o noktaya dikmeli. Bundan ötürü kullanım bazlı sigortanın şirketlerin ajandasında daha fazla yer işgal etmesinin zamanı geldi.

 

Kaynaklar

Mehmet Can Vanlı

Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra yazılım sektöründe çalıştı. Daha sonra ODTÜ MBA programını tamamlayarak, sigorta sektöründe pazarlama alanında çalışmaya başladı. Şu an Cigna Finans'ta Stratejik Pazarlama Müdürü olarak görev yapmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir