Sigorta Sektörünü Otomatikleştirmek
Her zaman ihtiyatlı, sıkı şekilde regüle edilmiş ve yavaş değişimlere alışkın sigorta sektörü otomasyon çağında radikal bir değişimle yüz yüze. Dijitalleşmenin ve makine öğreniminin yükselişiyle birlikte, sigorta faaliyetleri daha fazla otomatikleştirilebilir hale geliyor ve dijital bilgi ve becerilere sahip çalışanları kazanmak artık çok daha kritik.
McKinsey Küresel Enstitüsü birçok farklı sektördeki işin otomasyonu ve bunların etkileri hakkında bir çalışma yürütüyor. İlk raporda bir iş yerinde yürütülen faaliyetlerin mesleklerden farklı olduğuna dikkat çekilse de, yine de bazı kesin sonuçlar ortaya konuyor: otomasyon mesleklerin çoğunluğunu değiştirecek gibi duruyor. Örneğin ABD’de mevcut iş faaliyetlerinin %45’i günümüz teknolojisi ile hemen otomatik hale getirilebilir. Bu rakam meslekler özelinde kesin otomasyon potansiyelini yansıtmıyor, çünkü aynı iş faaliyetleri farklı meslekler arasında dağılmış durumda ve her bir faaliyetin otomatikleşme kapasitesi farklı. Ama kesin olan şu ki; sigortacılık da dahil olmak üzere birçok endüstri için büyük bir değişim yaklaşıyor.
Sigortacılar için otomasyonun etkisini farklı bir açıdan da inceliyoruz. Elimizdeki sigorta maliyetleri ve FTE (full-time-equivalent) veritabanından yararlanarak Batı Avruplalı sigortacılara odaklandık ve 20 ayrı kurumsal fonksiyon için çıktıları tahmin ettik. Çalışmamız, bazı rollerin şüphesiz bir şekilde değişeceğini ve belirli mesleklerin işten çıkarmaya daha eğilimli olduğunu gösteriyor. Özellikle operasyon ve idari işler pozisyonlarında birleşmeler yaşanacağı veya bu işleri sistemler tarafından yapılacağı söylenebilir. Tabii ki bu etkinin boyutu piyasaya, ürün grubuna ve otomasyon kapasitesine göre farklılık gösterebilir.
Sert düşüşler, özellikle iş hacmi azalmakta olan daha olgun pazar ve ürünlerde ya da IT pozisyonları gibi daha öngörülebilir ve tekrar eden pozisyonlarda olacak. Öte yandan diğer roller, özellikle yüksek katma değer sağlayanlar, sayı olarak artış yaşayacak. Geniş kapsamda iş kayıpları yaşanırken, bazı pozisyonlar yeni iş sahalarının itici gücü olacak. Bunlara örnek olarak dijital kanallara ait satış ve pazarlama pozisyonları, sahtekarlık tespiti, “Bir Sonrası En İyi Teklif” (Next Best Offer) yaratılması ya da akıllı hasar yönetimi gibi analitik pozisyonları verebiliriz. Sigorta şirketleri bu zorlukları göğüsleyebilmek için, ileri analitik, agile yazılım geliştirme, web tabanlı teknolojiler gibi alanlarda donanımlı, aynı zamanda bu alanlardaki donanımlarını müşteriye ve iş sonuçlarına bağlayabilen çalışanlar bulmak ya da geliştirmek zorunda.
Bu pozisyon bazlı değişimin net etkisini kesin olarak ölçmek zor. Her roldeki değişimi etkileyen çok sayıda değişken var. Bu değişimler analiz edildiğinde ortaya çıkan sonuca göre, önümüzdeki 10 senede sigorta sektöründeki tam zamanlı pozisyonların %25’i yok olacak.
Bu oran azımsanacak bir oran değil ve bahsedilen zaman düşündüğümüz kadar uzak değil. Değişimin boyutu ve yaratacağı etki göz önüne alındığında, sigortacıların önceliklerini tekrar düşünmeye başlaması için doğru zaman olabilir. Bu öncelikler arasında, sahip oldukları yetenekleri tekrar eğitmek ve yerleştirmek, kritik yetkinleri belirlemek, ve yetenek arayışı savaşında karşı tarafa vaat ettiklerini tekrar gözden geçirmek olmalı. Dijital dönüşüm olgunlaştıkça, rekabet kesinlikle artacak. Bu anlamda öncü dalgalar kıyılara vurmaya başladı bile.
Kaynak:
mckinsey.com internet sitesinde “Automating the insurance industry” başlığıyla yayınlanmış olan yazının Türkçe çevirisidir.
Yazar; Mark Breading

Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünde tamamladıktan sonra yazılım sektöründe çalıştı. Daha sonra ODTÜ MBA programını tamamlayarak, sigorta sektöründe pazarlama alanında çalışmaya başladı. Şu an Cigna Finans‘ta Stratejik Pazarlama Müdürü olarak görev yapmaktadır.