Marshmallow deneyini duymuş muydunuz? Anaokulu çağındaki çocukların önüne bir adet mashmallow konuluyor ve teklif yapılıyor; dilersen bu marsmallowu şimdi yiyebilirsin, ya da biraz daha beklersen bir tane daha kazanabilirsin. Kulağa oldukça basit gelen bu araştırma, insanın irade (otokontrol) sistemine dair […]
Sigorta Satın Almak Neden Diyet Yapmaya Benzer? Devamını Oku »
Türkiye 1950’li yıllarda dış borçlanmaya dayalı bir büyüme modeli benimsemiş ancak artan ticaret açıkları nedeniyle bu model sürdürülemez hale gelmişti. On yılın sonuna doğru enflasyon hızla yükseldi, kamu harcamaları kontrolden çıktı. İşçi hareketleri ve öğrenci protestoları ülke genelinde yayıldı. Toplumsal
İki Darbe Arasında Türk Sigortacılığı: Kayıp Yıllar Devamını Oku »
1950 yılı, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal yapısında köklü değişimlerin başladığı bir dönüm noktası oldu. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan uluslararası dengeler, Türkiye’nin Batı bloğuna yakınlaşmasını zorunlu kılmış ve çok partili demokrasiye geçiş sürecini hızlandırmıştı. Uzun yıllar süren otoriter yönetim,
Demokrat Partili Yıllar: Türk Sigortacılığının Kırılma Noktası Devamını Oku »
Limon piyasası, bir pazarda alıcı ve satıcının bilgi düzeylerinin eşit olmaması durumunda ortaya çıkabilecek sorunları ifade etmek için kullanılmaktadır. Günümüzde sigortacılık dahil bir çok piyasa için geçerli olan bu problem ilk olarak George Akerlof tarafından “Limon Piyasası” adlı makalesinde dile
Limon Problemi: Bilgi Asimetrisi Piyasayı Nasıl Şekillendiriyor? Devamını Oku »
Kurumsal dünyada markaların tüketiciyle bağ kurma yolları çok çeşitlidir. Kimisi unutulmaz sloganlara, kimisi duygusal hikâyelere, kimisi de maskotlara başvurur. McDonald’s’ın palyaçosu, Michelin’in lastik adamı ya da Milka’nın mor ineği… Hepimizin hafızasında iz bırakmış bu figürler yalnızca birer sembol değil, aynı
Sigortacılığın Sevimli Yüzü: Aflac Ördeği’nin İlham Veren Hikayesi Devamını Oku »
Türk sigortacılığının 200 yıla yaklaşan kurumsal tarihinde yabancı payı daima tartışma konusu olmuştur. Batılı bir müessese olan sigortacılık, bu topraklara 19. yüzyılın ilk yarısında Avrupalılar tarafından getirildi. Sigorta pazarı, İngiliz, Alman ve Fransız sigortacıların öncülüğünde hızla büyüdü. Öte yandan bu
Türk Sigortacılığında Yabancı Sermaye Neden Geriliyor? Devamını Oku »
Türkiye’de büyümüş herkes, ilkokulda kendilerine öğretilen iki efsaneyi bilir: “Türkiye kendi kendine yetebilen yedi ülkeden biridir” ve “dünyadaki en genç nüfuslarından birine sahiptir.” Bu mitlerden ilki, demografik hareketler, faktör verimliliği ve iklim değişikliği gibi sorunlar nedeniyle geçerliliğini çoktan yitirdi. İkincisi
Türkiye Yaşlanıyor: Sigortacılar İçin Fırsat mı Tehdit mi? Devamını Oku »
1938 yılı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en sessiz fakat en derin dönüşümlerinden birine sahne oldu. 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının ardından, İsmet İnönü liderliğinde “Milli Şef” dönemini başladı. İnönü, hızla yaklaşan bir fırtınanın, İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde, 11 Kasım 1938’de
Zor Yıllar: İkinci Dünya Savaşında Türk Sigortacılığı Devamını Oku »
Takvimler 1929’u gösterdiğinde, genç Cumhuriyet ekonomik bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Beş yılın sonunda ekonomi canlanmış, savaşın izleri büyük ölçüde silinmişti. Milli gelirde yıllık %10,3 gibi kayda değer bir büyüme oranı yakalanmıştı [1]. Ancak sanayileşme anlamında daha gidilecek uzun bir
Krizin Gölgesinde: Ulusal Sigortacılığın Yükselişi Devamını Oku »
Efendiler, Bugün burada, çok sevdiğimiz Türkiye’mizin kalkınma yollarını araştırmak ve bulmak gibi ulusal, toplumsal ve hayati amaçlar için toplanmış olan, siz değerli halk temsilcileriyle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum… Ekonomi hakkında düşünürken ve konuşurken, yabancı sermayeye karşı olduğumuz sanılmasın.
Cumhuriyet Sigortacılığının Doğuşu: Bağımsızlık ve Bölüşüm Devamını Oku »
