Dünyada olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda da ilk uygulanan sigorta türü muhtemelen deniz nakliyat sigortasıydı. Deniz nakliyat sigortası İmparatorluğun özellikle İstanbul, İzmir, Trabzon gibi limanlarındaki yabancı sigorta şirket temsilcileri yoluyla ya da bireysel sigortacılar tarafından gerçekleşiyordu.
İlk Sigorta Belgesi
Osmanlı arşivlerine bakıldığında en eskiye giden belgeler şimdilik 18. Yüzyılın son çeyreğini işaret etmektedir. Konumuzla ilgili ilk belge 1775 yılına aittir. Bu belgeye göre Fransız Elçiliği, Dals Nam isimli Fransız kaptanın, Orfan iskelesinden İstanbul’a naklettiği buğdayı tersane ambarına teslim etmiş olduğunu beyan etmiş ve nakliye ücreti ve sigorta priminin ödenmesini talep etmiştir.
Belgelerden anlaşıldığı kadarıyla nakliyatı yapılacak mallar için önce bir gemi kiralanıyor ve bu gemi sahibi aynı zamanda sigortacı gibi davranarak deniz nakliyat sigortasını da yaptırıyordu. Dikkati çeken bir başka husus ise sigorta ve kira ücretinin kaptanın vatandaşı olduğu Fransız Konsolosu tarafından talep ediliyor olmasıdır. Osmanlı İmparatorluğu devleti ile yapılan direkt işlemlerde bir sorun çıkması halinde sigortacının bağlı bulunduğu ülke konsolosluğu devreye girerek talepte bulunmaktadır. Yapılan sözleşmenin detaylarına baktığımızda ise; “yükün tamamının ambarlara teslim edilmesi karşılığında nakliyat ve sigorta için kile başına onar paradan” anlaşıldığını görmekteyiz.
Devlet, Tüccar ve Sigortacı
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk sigortacılık uygulamalarında sigorta ücreti ile nakliye ücreti birbirinden ayrılmamış durumdadır. Sigortacı ile nakliye yapan kişinin aynı olması ve sigorta ücreti ile nakliye ücretinin birbirinden ayrılmaması, işlemin “commenda” tarzı bir ortaklık olduğunu düşündürtmektedir. Diğer taraftan sigorta kelimesinin ayrı olarak belirtilmesi ise sigortanın artık nakliyatın bir eki olmaktan çıkmaya ve bağımsızlaşmaya başladığını göstermektedir.
Arşivlerde yer alan diğer bir belge ise 1789 yılına aittir;
Sinob ve Samsun iskelelerinden Anapa ve Soğucak taraflarına ve Bergos’tan İstanbul ve İsakcı’ya sigorta tabir olunur kefaletle miri buğdayı naklini ne türlü şartlar altında Galata’da mukim Fransa tüccarının deruhte edeceklerine (22.000 para) dair tafsilatı havi Fransa sefiri tarafından takrir bulunmaktadır.
Bu belgeye göre devlet buğdayın belirlenen yerlere naklinin yapılması için Galata’da yerleşik Fransız tüccarlara başvurup bir anlaşma yapmıştır. Burada dikkati çeken ilk husus sigortanın kefalet sistemine benzetilmesidir. İslam’ın doğuşundan itibaren kullanılan kefalet sistemi ile nispeten çok yeni olan sigorta sisteminin birbirine benzetilmesi çarpıcıdır. Zira burada devlet sigortaya daha önceki deneyimlerin verdiği bir bakışla yaklaşarak, bir nevi sigortanın meşruluğunu da sağlamıştır. Arşiv kayıtlarından anlaşılacağı üzere bu işlemde de sigorta ücreti nakliye ücretinden ayrılmamıştır. Anlaşma detayları şöyledir;
Nakliye ve sigorta ücreti dâhil olmak üzere Bergos’tan İsakça’ya kile başına on beş bin para, Bergos’dan Asitâne’ye ve Sinob ve Samsun iskelelerinden Anapa ve Soğucuk taraflarına yirmi iki bin para şeklindedir.
Anlaşmada geminin kaza yapması ve düşman tarafından saldırıya uğraması sonucunda doğacak zarar kile başına ikişer kuruş şeklinde Fransız tüccarlar tarafından tazmin edilecektir. Bir diğer husus ise varış noktasında buğdayın eksik çıkması durumunda tüccarların herhangi bir sorumluluk kabul etmemesidir. Bu da bize yapılan anlaşmanın sadece batma ve düşman saldırısına karşı bir teminat verdiğini bunun dışında özellikle yükleme ve boşaltma sırasında meydana gelebilecek malzeme eksilmesi için bir tazminat öngörmediğini ortaya koymaktadır. Fransız tüccarlar burada sigortacı konumunda hareket etmişlerdir. Fakat hala sadece sigortacılığın yapıldığı bağımsız bir yapıdan bahsetmek mümkün değildir. Yani sigorta ücreti nakliye ücretinden ayrılmamıştır, aynı zamanda sigortanın nakliyeciden bağımsız bir şekilde yapılması da söz konusu değildir.
Eksikliklerine rağmen 18. Yüzyılın son çeyreğinde yukarıda detaylarını aktardığımız olaylar sigortacılık tarihi açısından oldukça önemlidir. Zira sigorta uygulaması nakliyat işlemleriyle birlikte bile olsa ilk defa belgelere yansımıştır. Bu iki sigorta uygulamasının da devlet ile tüccarlar arasındaki anlaşmalara ait olması ayrıca dikkat çekicidir, bu durum bir bakıma Osmanlı İmparatorluğu’nda erken dönem sigortacılık uygulamalarının devletin de taraf olduğu ticaret işlemleri sayesinde geliştiğini göstermektedir.
Kaynak
T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Belge No; BOA C.HR. 8945/179, BOA C.HR. 7798/156